19 Ağustos 2016 Cuma

Şehrim kuşatılmış
Ortaçağdan kalma bir ses
 İliklerime kadar nefesimi kesiyor
Gökyüzüm abluka altında
  Savaş naraları üç kuruşa harcanıyor
İçimde bi çocuk
Bi çocuk tam içimde mağlup oluyor
   Kahverengi acılara

Kelimeler stokluyoruz geceler arasına
Bir maganda kurşununa umut bağlıyor
  yağmur duasına en son giden adam
Bir kuş gibi yağmura yakalanmış tam ufukta
 tam özgürüz derken yeniliyor damlalara
İrtifa kaybediyorum
  ağaç ya el vermezse

Parmaklıklar alayım sana
 Biriktirelim beraberce zamanı
Sonra felaketler zinciri kuralım
Hatta bi o kadar da gülelim yokluğumuza
  Açık ediyorum
Kalbim doymadan kalktım sofradan
  Soruyorum çiçeğe nerde bu kayboluşumuz
Bana demiyor derviş baba,susuyor
   Su veriyorum
Soluk soluğa kalıyor en son soluyor
  Açık ediyorum
Gözüm henüz doymamıştı hesabı istediğimde

Şehrim kuşatılmış
Kaçacak yer yok
Ya kendin gel
 Ya da son bir bakışına
 göm beni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder