Şehrim kuşatılmış
Ortaçağdan kalma bir ses
İliklerime kadar nefesimi kesiyor
Gökyüzüm abluka altında
Savaş naraları üç kuruşa harcanıyor
İçimde bi çocuk
Bi çocuk tam içimde mağlup oluyor
Kahverengi acılara
Kelimeler stokluyoruz geceler arasına
Bir maganda kurşununa umut bağlıyor
yağmur duasına en son giden adam
Bir kuş gibi yağmura yakalanmış tam ufukta
tam özgürüz derken yeniliyor damlalara
İrtifa kaybediyorum
ağaç ya el vermezse
Parmaklıklar alayım sana
Biriktirelim beraberce zamanı
Sonra felaketler zinciri kuralım
Hatta bi o kadar da gülelim yokluğumuza
Açık ediyorum
Kalbim doymadan kalktım sofradan
Soruyorum çiçeğe nerde bu kayboluşumuz
Bana demiyor derviş baba,susuyor
Su veriyorum
Soluk soluğa kalıyor en son soluyor
Açık ediyorum
Gözüm henüz doymamıştı hesabı istediğimde
Şehrim kuşatılmış
Kaçacak yer yok
Ya kendin gel
Ya da son bir bakışına
göm beni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder